Orada, Tanrı ve insan, doğa ve sanat hep birlikte, yeryüzünde öylesine mükemmel bir yer yarattılar ki, görülmeğe değer." Bir koluyla Asya'ya, diğeriyle Avrupa'ya uzanarak iki kıtayı da kucaklayan kenti Lamartine böyle tanımlıyor.
Başkentler başkenti olarak bilinen,İstanbul'daki çeşitlilik ziyaretçileri gerçekten büyülemektedir. Müzeleri, kiliseleri, sarayları, camileri, pazar yerleri ve doğal güzellikleri bitmez tükenmez nüanslar sunmaktadır. Boğazın kıyısında şöyle bir arkanıza yaslandığınızda, grupta kızaran renklerin karşı sahildeki evlerin pencerelerine yansımasını seyrederek, yüzyıllar öncesinde, insanların bu olağanüstü yeri neden seçtiklerini birden anlar ve İstanbul'un "dünyanın merkezindeki" şehir olduğunu hissedersiniz.
Şehrin en güzel anıtları, Haliç-Marmara Denizi-Surlar arasında kalan yarımadada yer alır. Kentin tepelerinden yükselen 500'ü aşkın caminin sulieti başdöndürücü bir atmosfer yaratır. İnsan kendini geçmiş zamanla bugün arasında bir rüyada gibi hisseder! Altı minaresiyle İstanbul'un sembolü haline gelen, dekorasyonunda kullanılan mavi çiniler nedeni ile "Mavi Cami" diye anılan Sultanahmet Camii'ni mutlaka görmelisiniz. Karşısında, İmparator Justinien zamanında kilise olarak inşa edilmiş olan ünlü Ayasofya Müzesi yer alır; mimari hünerler örneği olan bu yapı, Hz. İsa'yı, Hz. Meryem'i ve imparatorları tasvir eden nefis mozaik panolarla bezenmiştir. Bir başka tepeden bu iki muhteşem abideyi seyreden Süleymaniye Cami ise Osmanlı mimarlık sanatının zirvesidir. Kanuni Sultan Süleyman'ın isteği üzerine Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir.
Marmara'ya ve Boğaz'a hakim bir tepe üzerinde, 400 yıl boyunca Osmanlı sultanlarına konutluk ve siyasi merkezlik etmiş olan Topkapı Sarayı yer alır. Topkapı'da Çin Porselenleri koleksiyonunu, altın işlemeli ve değerli taşlarla süslü tahtları, sultan kostümlerini, masallardakileri andıran mücevherleri, nadir elyazması kitapları, yüzyıllarca merak uyandırmış olan harem salonlarını görebilirsiniz.
Yerebatan Sarayı Bizans döneminde yapılmış en önemli su sarnıçlarından biridir. En güzel Bizans devri eserlerinden biri sayılan Kariye Müzesi mozaik ve fresklerle süslü orijinal dekorunu muhafaza etmektedir. İstanbul'da görmeden edemeyeceğiniz bir başka mekan da Eyüp Camiidir. Burası, Eyüp Sultan'ı ziyaret edip manevi haz arayanlara güvercin sesleriyle her an cıvıl cıvıl bir ortam sunar.
İstanbul tarihsel yapıların yeniyle buluştuğu, yenilendiği bir şehirdir aynı zamanda. Kapalıçarşı labirentvari yapısıyla geçmişin hülyalı günlerinin izlerini taşımakta ısrar ederken bir yandan da modern dünyanın yepyeni ürünlerini serer önünüze; büyüleyici mücevherler, bakır eşyalar, halılar, çeşit çeşit deri ve süet giyim... Cazibesine kapılınca en ufak bir yorgunluk duymadan saatlerce dolaşabilirsiniz bu çarşıda.
Boğaz'da bir vapur gezisi, unutulmaz anılarınız arasına girecektir. Boğaz'ın iki yakasında sıralanan her birinden ayrı bir sevda masalının sulara yansıdığı asude ve emsalsiz yalılar, 20. yüzyılda yapılan lüks villalar, Dolmabahçe, Göksu ve Beylerbeyi Sarayları, Rumeli ve Anadolu Hisarları, balıkçı köylerinden kalma izler, lokantalar, çay bahçeleri, parklar, gece kulüpleri sizi büyüleyebilir. Aynı günde Karadeniz'in vahşi sahillerinde denize girip ardından Marmara'nın sakin kıyılarında bir çay bahçesinde bir fincan kahvenizi yudumlarken belki de tarihe geçecek anılarınızı kaleme alabilirsiniz.
Eşsiz tarihi ve kültürel geçmişi ve sayısız cazibesine ilave olarak modern oteller, istisnai lokantalar, gece kulüpleri, kabareler, tarihi çarşılar ve dükkanlar İstanbul'u konferans ve kongreler için dört dörtlük bir mekan yapmaktadır.
Nereler gezilir:Topkapı Sarayı,Ayasofya Camiisi,Sultanahmet Camiisi,Süleymaniye Camiisi,Kapalıçarşı,Dolmabahçe Sarayı,Ayairini Kilisesi,Gülhane Parkı,Arkeoloji Müzesi,Cağaloğlu Hamamı,Yerebatan Sarayı,Hipodrum,Vakıflar Halı Müzesi,Mozaik Müzesi,At Meydanı - Dikili Taş,Rüstem Paşa Camiisi,Mısır Çarşısı,Laleli Camiisi,Beyazıt Meydanı - Beyazıt Kulesi,İstiklal Caddesi,Pera Palas Oteli,Çiçek Pasajı,Galata Mevlevihanesi,Galata Kulesi,Taksim Meydanı,Yedikule Hisarı,Eyüp Sultan Camiisi,Dolmabahçe Sarayı,Yıldız Parkı,Yıldız Sarayı Müzesi,Kız Kulesi,Selimiye Kışlası,Haydarpaşa Garı,Rumelihisarı,Boğaz Turu,Anadolu Kavağı,Beykoz,Yeniköy,Anadolu Hisarı,Ortaköy,Beylerbeyi Sarayı,Emirgan Parkı,Polonezköy,Ağva,Büyükada.
Ne yenir:Baylan'ın kup griyesi,Hünkar'ın ayvalı yahnisi,Bulgar'ın kaymağı,Tarihi Kireçburnu Fırını'nın kıymalı böreği,Vefa'nın bozası,Sarıyer böreği,Sarıyer Muhallebicisi'nin kazandibi, Darüzziyafe'nin köftesi,Kanlıca'nın yoğurdu,Sultanahmet köftesi,Ortaköy'ün kumpiri,Bakla fava,Beyinli Beykoz kebabı ve birçok yemek.
Ne alınır: Kapalı Çarşı, Kuyumcular Sokağı, Halıcılar Sokağı, Takkeciler Sokağı gibi isimler burada, önceleri, kendilerine özgü bölümlerde faaliyet gösteren farklı ticaret kollarını akla getirmektedir. Burası,şehrin ticaret merkezi, her zevk ve keseye uygun bir şeyin bulunduğu orijinal bir alışveriş yeridir.Bit pazarlarında hem yeni hem de eski, şaşırtıcı parçalar bulunabilir.
Türk el sanatları, dünyaca bilinen halılar, el boyaması parlak renkli seramikler, bakır ve pirinçten aynalar, lületaşından pipolar çok hoş birer hatıra parça ve hediyeliklerdir. Eminönü'ndeki Yeni Cami'nin yanıbaşındaki Mısır Çarşısı veya Baharat Pazarı kişiyi mistik doğunun hayal alemine götürür. Tarçın, kimyon, safran, nane, kekik ve sayılabilecek diğer birçok ot ve baharatın baştan çıkarıcı kokusu havaya yayılır. Şehrin eski bölgesindeki Sultanahmet de ayrı bir alışveriş ziyaretgahı haline gelmiştir.
Nerede kalınır:İstanbul gibi bir yerde çok fazla konaklama imkanı bulunuyor.Her keseye her insana uygun yerler var.
Ulaşım:Karayolu,denizyolu,demiryolu ve havayolu kullanılabilir.tercih sizin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder