20 Mayıs 2012 Pazar

TÜRKİYE



























Türkiye'de kendinizi ve insanlığı keşfedebilirsiniz. Bir yerden başlayın, anlayacaksınız...


Bu toprakların çocukları kültürlerini birlikte yaşarlar, görebilirsiniz...


Türkiye denince aklımıza gelebilecek kelimelerden örnekler:İstanbul,Lokum,Türk kahvesi,Demleme çay,Türk Hamamı,Türk mutfağı,Çini,Nazar Boncuğu,Rakı,Dansöz,Nargile,Kilim, halı gelir.


TÜRKİYE EN İYİ ÖZETLE:''ANLATILMAZ YAŞANIR.''

İSTANBUL

Orada, Tanrı ve insan, doğa ve sanat hep birlikte, yeryüzünde öylesine mükemmel bir yer yarattılar ki, görülmeğe değer." Bir koluyla Asya'ya, diğeriyle Avrupa'ya uzanarak iki kıtayı da kucaklayan kenti Lamartine böyle tanımlıyor.
Başkentler başkenti olarak bilinen,İstanbul'daki çeşitlilik ziyaretçileri gerçekten büyülemektedir. Müzeleri, kiliseleri, sarayları, camileri, pazar yerleri ve doğal güzellikleri bitmez tükenmez nüanslar sunmaktadır. Boğazın kıyısında şöyle bir arkanıza yaslandığınızda, grupta kızaran renklerin karşı sahildeki evlerin pencerelerine yansımasını seyrederek, yüzyıllar öncesinde, insanların bu olağanüstü yeri neden seçtiklerini birden anlar ve İstanbul'un "dünyanın merkezindeki" şehir olduğunu hissedersiniz.
Şehrin en güzel anıtları, Haliç-Marmara Denizi-Surlar arasında kalan yarımadada yer alır. Kentin tepelerinden yükselen 500'ü aşkın caminin sulieti başdöndürücü bir atmosfer yaratır. İnsan kendini geçmiş zamanla bugün arasında bir rüyada gibi hisseder! Altı minaresiyle İstanbul'un sembolü haline gelen, dekorasyonunda kullanılan mavi çiniler nedeni ile "Mavi Cami" diye anılan Sultanahmet Camii'ni mutlaka görmelisiniz. Karşısında, İmparator Justinien zamanında kilise olarak inşa edilmiş olan ünlü Ayasofya Müzesi yer alır; mimari hünerler örneği olan bu yapı, Hz. İsa'yı, Hz. Meryem'i ve imparatorları tasvir eden nefis mozaik panolarla bezenmiştir. Bir başka tepeden bu iki muhteşem abideyi seyreden Süleymaniye Cami ise Osmanlı mimarlık sanatının zirvesidir. Kanuni Sultan Süleyman'ın isteği üzerine Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir.
Marmara'ya ve Boğaz'a hakim bir tepe üzerinde, 400 yıl boyunca Osmanlı sultanlarına konutluk ve siyasi merkezlik etmiş olan Topkapı Sarayı yer alır. Topkapı'da Çin Porselenleri koleksiyonunu, altın işlemeli ve değerli taşlarla süslü tahtları, sultan kostümlerini, masallardakileri andıran mücevherleri, nadir elyazması kitapları, yüzyıllarca merak uyandırmış olan harem salonlarını görebilirsiniz.
Yerebatan Sarayı Bizans döneminde yapılmış en önemli su sarnıçlarından biridir. En güzel Bizans devri eserlerinden biri sayılan Kariye Müzesi mozaik ve fresklerle süslü orijinal dekorunu muhafaza etmektedir. İstanbul'da görmeden edemeyeceğiniz bir başka mekan da Eyüp Camiidir. Burası, Eyüp Sultan'ı ziyaret edip manevi haz arayanlara güvercin sesleriyle her an cıvıl cıvıl bir ortam sunar.
İstanbul tarihsel yapıların yeniyle buluştuğu, yenilendiği bir şehirdir aynı zamanda. Kapalıçarşı labirentvari yapısıyla geçmişin hülyalı günlerinin izlerini taşımakta ısrar ederken bir yandan da modern dünyanın yepyeni ürünlerini serer önünüze; büyüleyici mücevherler, bakır eşyalar, halılar, çeşit çeşit deri ve süet giyim... Cazibesine kapılınca en ufak bir yorgunluk duymadan saatlerce dolaşabilirsiniz bu çarşıda.
Boğaz'da bir vapur gezisi, unutulmaz anılarınız arasına girecektir. Boğaz'ın iki yakasında sıralanan her birinden ayrı bir sevda masalının sulara yansıdığı asude ve emsalsiz yalılar, 20. yüzyılda yapılan lüks villalar, Dolmabahçe, Göksu ve Beylerbeyi Sarayları, Rumeli ve Anadolu Hisarları, balıkçı köylerinden kalma izler, lokantalar, çay bahçeleri, parklar, gece kulüpleri sizi büyüleyebilir. Aynı günde Karadeniz'in vahşi sahillerinde denize girip ardından Marmara'nın sakin kıyılarında bir çay bahçesinde bir fincan kahvenizi yudumlarken belki de tarihe geçecek anılarınızı kaleme alabilirsiniz.
Eşsiz tarihi ve kültürel geçmişi ve sayısız cazibesine ilave olarak modern oteller, istisnai lokantalar, gece kulüpleri, kabareler, tarihi çarşılar ve dükkanlar İstanbul'u konferans ve kongreler için dört dörtlük bir mekan yapmaktadır.




Nereler gezilir:Topkapı Sarayı,Ayasofya Camiisi,Sultanahmet Camiisi,Süleymaniye Camiisi,Kapalıçarşı,Dolmabahçe Sarayı,Ayairini Kilisesi,Gülhane Parkı,Arkeoloji Müzesi,Cağaloğlu Hamamı,Yerebatan Sarayı,Hipodrum,Vakıflar Halı Müzesi,Mozaik Müzesi,At Meydanı - Dikili Taş,Rüstem Paşa Camiisi,Mısır Çarşısı,Laleli Camiisi,Beyazıt Meydanı - Beyazıt Kulesi,İstiklal Caddesi,Pera Palas Oteli,Çiçek Pasajı,Galata Mevlevihanesi,Galata Kulesi,Taksim Meydanı,Yedikule Hisarı,Eyüp Sultan Camiisi,Dolmabahçe Sarayı,Yıldız Parkı,Yıldız Sarayı Müzesi,Kız Kulesi,Selimiye Kışlası,Haydarpaşa Garı,Rumelihisarı,Boğaz Turu,Anadolu Kavağı,Beykoz,Yeniköy,Anadolu Hisarı,Ortaköy,Beylerbeyi Sarayı,Emirgan Parkı,Polonezköy,Ağva,Büyükada.


Ne yenir:Baylan'ın kup griyesi,Hünkar'ın ayvalı yahnisi,Bulgar'ın kaymağı,Tarihi Kireçburnu Fırını'nın kıymalı böreği,Vefa'nın bozası,Sarıyer böreği,Sarıyer Muhallebicisi'nin kazandibi, Darüzziyafe'nin köftesi,Kanlıca'nın yoğurdu,Sultanahmet köftesi,Ortaköy'ün kumpiri,Bakla fava,Beyinli Beykoz kebabı ve birçok yemek.


Ne alınır: Kapalı Çarşı, Kuyumcular Sokağı, Halıcılar Sokağı, Takkeciler Sokağı gibi isimler burada, önceleri, kendilerine özgü bölümlerde faaliyet gösteren farklı ticaret kollarını akla getirmektedir. Burası,şehrin ticaret merkezi, her zevk ve keseye uygun bir şeyin bulunduğu orijinal bir alışveriş yeridir.Bit pazarlarında hem yeni hem de eski, şaşırtıcı parçalar bulunabilir.
Türk el sanatları, dünyaca bilinen halılar, el boyaması parlak renkli seramikler, bakır ve pirinçten aynalar, lületaşından pipolar çok hoş birer hatıra parça ve hediyeliklerdir. Eminönü'ndeki Yeni Cami'nin yanıbaşındaki Mısır Çarşısı veya Baharat Pazarı kişiyi mistik doğunun hayal alemine götürür. Tarçın, kimyon, safran, nane, kekik ve sayılabilecek diğer birçok ot ve baharatın baştan çıkarıcı kokusu havaya yayılır. Şehrin eski bölgesindeki Sultanahmet de ayrı bir alışveriş ziyaretgahı haline gelmiştir.


Nerede kalınır:İstanbul gibi bir yerde çok fazla konaklama imkanı bulunuyor.Her keseye her insana uygun yerler var.


Ulaşım:Karayolu,denizyolu,demiryolu ve havayolu kullanılabilir.tercih sizin.

TRABZON



Trabzon, Karadeniz Bölgesi'nin Doğu Karadeniz bölümünde yer alan merkezi ildir.Dar bir sahil şeridinin ardında denize dikey uzanan dağlık bir araziye sahip olan ilin merkezi Boztepe  üzerine kurulmuştur. İl topraklarının % 22,4 yayla, % 77,6 si ise tepelerden oluşmaktadır. Dereler; Değirmendere, Yanbolu, Maçka Deresi, Fol, Ağasar, İskefiye, Kalenima, Karadere (Araklı), Küçükdere, Koha, Sürmene , Solaklı, Baltacı deresi, Sera Deresi.




Nerede gezilir: Sümela Manastırı, Ayasofya müzesi,Kaymaklı Manastırı, Gülbahar Hatun Camii,Yeni Cuma Camii, Memiş Ağa Konağı (Sürmene), Çakıroğlu İsmail Ağa Konağı (Of), Çakıroğlu Hasan Ağa Konağı,Karamollaoğlu Topal Mustafa Evi (Araklı) ve bir çok hamam köşk ve yayla bulunur.



Ne yenir:Mısır sarması, etli lahana sarması, içli tava, hamsili pide, hohollu pide, pazı burmalısı, hamsili pilav, kuymak, su böreği, yufka tatlısı, laz böreği, gulya, turşu kavurması, pazı plakisi, lahana kavurması, kaygana, hamsi kuşu, mısır çorbası, ısırgan çorbası, hamsili pilav, hamsili ekmek, etli mısır sarması, Trabzon kebabı, Hamsiköy sütlacı, zumur, kaz kaldıran, hoşmeli, tomara kaygana, hamsi pilaki, sütlü kabak, lapa, borani, hamsi çıtlaması, hamsi ızgara ve diğer balık yemekleri.


Nerede kalınır:Turistik yerde her türlü otel apart ve ağaç evler bulunur.


Ulaşım:Trabzon'dan Rize-Artvin-Gümüşhane-Erzurum ve Giresun-Ordu-Samsun istikameti olmak üzere üç karayolu ağı vardır. Kent merkezine uzaklığı 1.5 km. olan otobüs terminaline ulaşım taksi dolmuşlarla yapılmaktadır.
Trabzon Limanının kent merkezine uzaklığı 1 km.dir.
Trabzon Havaalanı bölgenin en yoğun  havaalanıdır. Şehir Merkezine Uzaklığı 2 km. dir. Kent merkezinden Havaalanına Taksi veya dolmuşlarla ulaşım sağlanabilir.


Ne alınır:Trabzon Burması,Trabzon Bezi,Telkari usulü ile el yapımı gümüş eşyalar,Sürmene Çakısı.



İZMİR



İzmir, Ege kıyı bölgesinin tipik bir örneği gibidir. Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi, batıda Çeşme Yarımadası'nın Tekne Burnu, doğuda ise Aydın, Manisa il sınırları ile çevrilmiş İzmir, batıda kendi adıyla anılan körfezle kucaklaşır. 
Türkiye'nin üçüncü büyük şehri olan İzmir, çağdaş, gelişmiş, ayni zamanda işlek bir ticaret merkezidir. Cıvıl cıvıl olan alışveriş merkezinde dolaşmak oldukça keyiflidir. İzmir'in batısında nefis renkli denizi, plajları ve termal merkezleriyle Çeşme Yarımadası uzanır. Antik çağların en ünlü kentleri arasında yer alan Efes, Roma devrinde dünyanın en büyük kentlerinden biriydi. Tüm Ion kültürünün zenginliklerini bünyesinde barındıran Efes, yoğun sanatsal etkinliklerle de adini duyuruyordu. 








Nerede gezilir:İzmir Arkeoloji Müzesi,İzmir Tarih ve Sanat Müzesi,Resim ve Heykel Müzesi,Atatürk Müzesi,İzmir Etnografya Müzesi,Bergama Antik Kenti,Bergama Arkeoloji Müzesi,Artemis Tapınağı - Selçuk,Selçuk Efes Müzesi,Çeşme Müzesi,Çakırağa Konağı,Smyrna (Tepekule),Efes Antik Kenti,Şirince Köyü,Çeşme Kalesi,Alaçatı



Asansör
Karataş semtinin bir bölümüne ismini vererek, Asansör isimli bir tramvay durağının oluşmasına yol açacak olan İzmir'in tarihi mekanlarından Asansör Kulesi, Mithatpaşa Caddesi İle tepedeki Halilrıfat Paşa semti arasındaki yükseklik farkından dolayı yaşlı, çocuk ve hamilelerin dik merdivenleri tırmanmasının getirdiği zorluğu aşmak için 1907 yılında Nesim Levi Bayraklıoğlu isimli bir musevi hayırsever tarafından inşa edildi. İlk zamanlar el buharı ile çalışan kulenin tuğlaları Marsilya'dan getirildi. Uzun yıllar Nesim Levi'ye daha sonra Ayla Ökmen'e ait olan kule 1983 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne Ayla Hanım tarafından bağışlandı. Tarihi Asansör İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından mimar Oktay Ekinci'ye restore ettirilerek İzmir'e yeniden kazandırıldı. 1992 yılında hizmete giren tesisin Mithatpaşa'dan Asansör'e giden yoluna da o sokakta yaşamış olmasından dolayı Dario Moreno Sokağı ismi verildi.
Kordon dan görüntü
Ne yenir:Tere Çorbası,İzmir Köftesi,Enginar Dolması,Şevketi Bostan,İzmir Kumrusu,İzmir Lokması,Kemalpaşa Tatlısı
Mücver,Ispanaklı Makarna,Isırganlı Tavuk Güveci,Radika Salatası,Peynir Köftesi,Sakızlı Un Kurabiyesi,Tire Köftesi,Efe Sarması,Ege Palamut Haşlaması,İzmir Pilav,Boyoz,Patlıcan Silkme,Sütlü Gözleme


Nerede kalınır:Güllü Konak,Nişanyan Hotel,Birgi Çınaraltı Pansiyon,Gülcüoğlu Konakları,Nar's Ilıca,Alaçatı Sun Butik Otel,
Kalem Adası Oliviera Resort, Çeşme Öğretmenevi ve birçok otel,pansiyon.


Ne alınır:Şirince Şarabı ,Kemalpaşa Tatlısı,boyoz.


Ulaşım:Karayolu ve havayolu ile.





ANKARA

Ankara, ülkemizin başkenti… Atatürk’ün milletin egemenliğine dayalı ilk millet meclisini açtığı şehir… Anıtkabir’in olduğu şehir… Memur şehri, öğrenci şehri, denizsiz şehir gibi tanımlamalar yapılır hep Ankara için…
Ankara denince akla Anıtkabir,Seğmenler,Ankara kedisi,Ankara keçisi,Angora,Ankara simiti,Ankara balı,Ankara armudu,Beypazarı,Kara akbaba gelir.


Nerede gezilir:




Anıtkabir:Muhteşem bir yapıttır. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarının bulunduğu yerdir. Ankara denince akla Anıtkabir gelir. Kurtuluş Savaşı'nı ve Türkiye Cumhuriyeti'ni anlamak için hem Ankaralılar hem de yerli yabancı turistler burayı gezerler. Anıtkabir aynı zamanda Atatürk'ün Ankara'ya verdiği önemin bir göstergesidir. Ankara, Türkiye'nin kalbidir.


Anadolu Medeniyetler Müzesi: Kocaman küplerin olduğu çok güzel bir bahçe içindeki müze, saatlerce kalınabilecek birçok eserle dolu harika bir müzeydi. Osmanlılar zamanında yapılan Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Han müzeye dönüştürülmüş. Anadolu’da yaşamış medeniyetlere (özellikle Hititler-Frigler-Urartular vb.) ilgi duyanların mutlaka görmesi gerek. aşadığımız yerleri ve kültür oluşumumuzu anlamak açısından gerçek bir hazinedir. Yurt dışından gelen tüm konukların ve turistlerin uğrak yeridir. Müzede yorulunca ara verip dinlenip atıştırma yapabileceğiniz bir kafe de bulunmaktadır. Ulus PTT'yi sağınıza alıp gidince heykelden sonra sağa dönüyorsunuz ve tabelalar sizi müzeye götürüyor. Müzenin karşısında park yeri var. Toplu taşıma araçları ile Ulus'a gelip, taksi ile devam edebilirsiniz. Müzeye girerken bir fotoğrafınızı ve kimliğinizi verip çıkışta müze kartınızı alabilirsiniz. Giriş ücreti yerine sadece kart ücreti vererek 1 yıl geçerli olacak ve birçok yeri başka bir ücret ödemeden gezmenizi sağlayacak müze kartınızı alabilirsiniz.


Atatürk Orman Çiftliği:Ankara'ya gelen hemen herkes buraya uğrar. AOÇ(Atatürk Orman Çiftliği) dondurması tam bir nostaljidir. Şençam'ın kokoreçi dillere destandır. Atatürk Orman Çiftliği 5 Mayıs 1925 yılında Atatürk'ün talimatıyla kurulmuştur.
Beypazarı: Ankaralılar'ın en popüler günübirlik gezi yerlerindedndir. Beypazarı'nı mutlaka gezmelisiniz. Ankara şehir merkezine 100 km. mesafededir. Burası adeta Safrabolu'yu andırır.
Şunu özellikle belirtmek gerekir ki, eğer çarşıyı, gümüşçüler çarşısını ya da müzeyi gezmek istemiyorsanız bile sadece Beypazarı ortamında kafelerde oturmak, keyif yapmak ve yemek yemek için dahi Beypazarı'na gitmeye değer.
Gümüşe meraklıysanız Gümüşçüler çarşısı için vakit ayırmanızı öneririz. Grupça gidiyorsanız bir kısım Gümüşçüler Çarşısı'nı gezerken diğer kısım bu vakti farklı değerlendirebilir.
Yaşayan müze muhteşemdir. Çocuklar varsa onlar için de çok güzeldir. Aynen korunmuş konağın bir odasında hikaye dinleyebilir, diğer odasında ıhlamur baskısı yapabilir, çatı katında Hacivat ile Karagöz oynatabilirsiniz. buradan hediyelikler de alabilirsiniz. Konağın girişinde kahvenizi ya da Osmanlı şerbetinizi yudumlayabilirsiniz.

Ayrıca;Atakule,Etnoğrafya Müzesi,Atatürk Evi Müzesi,II. TBMM Binası,Ankara Resim Heykel Müzesi,MTA Tabiat Tarihi Müzesi,Roma Hamamı,Gordiyon Müzesi,Hacı Bayram Camii,

Elmadağ,Tuz Gölü,Kızılcahamam,Eymir Gölü gezilir.




Ne yenir:Ankara Tava,Ankara Döneri,Ankara Simiti(Kızılay Simiti),Kalecik Karası şarabı,Beypazarı Kurusu,Ankara Armudu,Kazan Kavurması,Çubuk Turşusu,Etli Patlıcan Tava.
Beypazarında mutlaka Yaprak sarması,Dana güveç,Ev yapımı baklava denenir.


Nerede kalınır:Ankara gibi büyükşehir de  her türlü konaklama alanı buluyor.Ama birkaç yerin adını yazalım: Crowne Plaza,Dedeman Hotel,Gordion Hotel,Divan Hotel,Best Apart Hotel,Mega Residence Hotel,Ay Fidam Dağ Evi, Bey Konak Pansiyon,Beyzadem Nuri Efendi Konağı.


Ne alınır:Bakır işleme eşyalar, Antika, hasır ve el sanatları,Ankara Balı,Ankara Armudu,Çengel sakızı (Kengel Sakızı),Beypazarı Kurusu,Gümüş takılar,El dokuma örtüler,Ihlamur ağacı kalıplarıyla baskı yapılan fular, şal ve örtüler,Cam üzerine ebru sanatıyla yapılan kolyeler.


Ulaşım:Karayolu ve havayoluyla ulaşımını sağlarsın.


Eski Ulus Meydanı



18 Mayıs 2012 Cuma

KAYSERİ



Gelin gibi beyazlar giyinen Erciyes'te saklıdır biraz Kayseri'nin sırrı; Kültepe'de binlerce yıl sonra gün ışığıyla buluşan medeniyetin zenginliğini geçmişinde taşırken...
Zamanı yüzlerce yıl öncesine götüren gizemdir Kayseri; Selçuklu'nun taşa hayat veren ustalılığını hayranlıkla izlerken... İnşa oldu olalı kapıları hiç kapanmayan camilerden yükselen ezan sesi; uzak memleketlerden gelip, bir nefeslik huzur uğruna bağrında soluklanan kervanların uğrak yeri; Emir Melik Gazi, Gıyaseddin Keyhüsrev, Gevher Nesibe, Keykavus, Keykubat, Ahi Evran, Mevlana'nın hocası Seyyid Burhaneddin, Tennuri ve daha nicesinin sevdası, ezberindeki şiir; gurbettekinin özlemidir Kayseri...


Nerelerde gezilir:Kayseri Kalesi,Arkeoloji Müzesi ,Etnografya Müzesi,Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi,Atatürk Evi Müzesi,Mimar Sinan ve Kent Müzesi,Ağırnas Yeraltı Şehri,Gıyasiye Medresesi ve Gevher Nesibe Şifaiyesi,Hunat Hatun Medresesi,Sahabiye Medresesi,Sultansazlığı Kuş Cenneti,Erciyes Dağı,Kapuzbaşı Takım Şelaleleri,Kültepe Kazıları - Kültepe,Ali Dağı Yeraltı Şehri (Kayserinin Talas ilçesindedir.)


Ne yenir:Kayseri mantısı,Pastırma,Yağlama,Güveç,Oklava tatlısı,Açma baklava,İncir dolması,Kurşun aşı,Düğürcük çorbası,Maramısa,Kayseri köftesi,Börek çorbası,Yoğurtlaç,Nevzine,Kirtimburt,Pehli,Şaştım aşı.


Nerede kalınır:Hilton Kayseri,Grand Eras Hotels yıldızlı oteller.Başka konaklamalarda mevcut.


Ne alınır:Pastırma,Kayseri Mantısı,Bünyan ve Yahyalı Halısı,Çemen.





DENİZLİ



Horozları ile ünlü Denizli zengin bir tarih ve kültüre sahiptir. Denizli, Hierapolis ve Laodikeia , Tripolis , gibi antik kentleri, kaplıcaları ve dünyada eşi olmayan travertenlere sahip Pamukkale ile görülmesi gereken bir turizm merkezidir.
İklim şartlarının uygun, toprakları da verimli olan Denizli'de tarih boyunca çok sayıda yerleşim gerçekleşti. İl sınırı içerisinde 20'yi aşkın antik şehir
kalıntısı, 20'den fazla höyük ve tümülüs vardır. Bunların en önemlileri Hierapolis (Pamukkale), Laodikeia, Tripolis, Colossae, Attuda, Trapezopolis,
Eumenia, Herakleia Salbace, Tabae, Akhan Kervansarayı, Beycesultan Höyüğü ve Hanabat Kervansarayı'dır.

Nereler gezilir:Pamukkale Hierapolis Antik Kenti,Atatürk Etnografya Müzesi,Pamukkale Travertenleri,Güney Şelalesi,Sakızcılar Asmaaltı Şelalesi.

Ne yenir:Denizli kebabı,Kuru Patlıcan Dolması,Taratorlu Börülce Salatası,Tarhana Çorbası,Tahinli Pide,Tas Kapaması,Sirkeli Et Tandır,Ciğer Sarma,
Gındıra Çorbası,Sura,Keşkek,Yoğurtlu Patlıcan Gömmesi,Sıyırma,Kaçamak,Ayran Ufaklaması,Alaçora,Ovmaç Çorbası,Halil İbrahim Sofrası Kebabı,Çaputaşı,Denizli Mantısı.

Nerede kalınır:Spa Hotel Colossae Thermal,Polat Hotel,Anemon Hotels Denizli,Richmond Hotels Pamukkale ve bir çok hotel part ve pansiyon.

Ne alınır:Buldan Bezi,Havlu ve bornoz çeşitleri,Deriden yapılmış giysiler, eşyalar.